22 Ağustos 2010 Pazar Posted by mindcrhyme | 12:47 -

Bize göre futbol böyle!

yaratıcı eylemdi, hakkını yememeli
Beşiktaş yönetiminin kabus gibi geçen geçmiş sezonu unutturmak adına ilk planlı eylemi, olaylı "federasyona siyah çelenk bırakma" eylemiydi. Beşiktaş camiasını galeyana getiren, kendilerine göz göre göre haksızlık yaptığını iddia ettikleri federasyon ve organları hala görevde oysa. Akıl alan transferler ve ligin başı olmasından mütevellit, şimdilik pek hakemlerden söz etmiyor siyah beyazlı kodamanlar.
Nev-i şahsına münhasır bir insan
Bu sezona ise tribünleri galeyana getirerek başladı yönetim. Teknik patron olarak "Sarı Melek" Schuster'i seçen Beşiktaş'ta, depremi yaratan hiç kuşku yok ki Ricardo Quaresma oldu. Real'in demirbaşı Guti'nin takıma katılması ise öforiye sürükledi taraftarı. Şimdilerde ise Robinho'nun adı zikredilmekte. Yüzlerce milyon dolarlık naklen yayın gelirlerinden Beşiktaş'ın payına düşen paranın gideceği yer belli şimdiden. Hatta o para da yetmeyecek ki basında başkan Demirören'in ekstra kaynak arayışında olduğu yazılıyor. Neyse, vardır büyüklerimizin bir bildiği demek lazım.
Lazım da, o "bildikleri" nedir acaba? Bu kadar para harcamanın bir sebebi olmalı. Türkiye ligi şampiyonluğu mu? Bursaspor'un, İstanbul büyüklerinin onda biri kadar bütçesiyle şampiyon olması gerçeği hala taze. Domestik başarılar için bu kadar para harcanmasına lüzum yok yani. Avrupa'da başarı olabilir mi bu motivasyonun temeli?
Anlı şanlı futbol tarihimize dönüp baktığınızda Galatasaray'ın UEFA şampiyonluğu ve ardından müzesine götürdüğü Süper Kupa geçmişimizin en güzel anları. Bu başarıyı tekrar etmek istemiş olabilir mi Demirören yönetimi? Gerçekten de, 3 tane transferle Avrupa'nın kalbur üstü kulüpleri seviyesine yetişti mi Beşiktaş? Bu kadar kolay mıydı Avrupalı olmak? Bu işlerin böyle yürümediğini başkan da biliyor elbette, basın da. Ama telaffuz eden yok.
Nasıl geçen sezonun tüm günahını futbol federasyonuna yüklediyse Beşiktaş, cilalı transferle bu kez topu Schuster'in kucağına bırakmıştır. Ligde ve Avrupa'da yaşanacak olası kötü sonuçların ardından Demirören'in gözyaşları içinde, "daha ne yapsaydım" diyerek verdiği röportajlarını okuyacağız. Teknik direktörün kellesi alınacak, zaten boğazına kadar başkanına borçlu olan Beşiktaş ise bir kez daha sil baştan yapacak. Hiç kimse "başkan, kendi şirketinde üst üste 2 sene zarar eden genel müdürü koltuğunda tutar mısın?" diye sormayacak. Bundan birkaç ay evvel "yeter Demirören yeter" diye bağıran "cefakar" taraftar ise büyük başkanı alkışlayıp teknik direktörü kovalayacak.
Diğer kulüplerde farklı mı işliyor bu senaryo? Hayır, değiştirin isim ve renkleri, anlamını kaybetmez yazı. Ancak değişmeyen tek şey, bizim her sene aynı senaryoyu izlemek zorunda oluşumuz. Şu gezegenin futbol ortamında bizi bizden başka hiç kimse ciddiye almıyorsa, sebebi bizizdir yahu! Beceremiyoruz bu işleri...
Eğer futbolda para her şeyi çözseydi, petrol zengini Araplar futbolun kralını oynardı, yanlış mıyım?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder