26 Ağustos 2010 Perşembe Posted by mindcrhyme | 15:35 -

Goodbye blue sky, goodbye.

Toplam dört maçta Fenerbahçe futbol takımının Avrupa macerası sona erdi.
Sürpriz mi oldu? Aslında hayır.
Ne kadrosu böyle bir yarışa hazırdı, ne de hazır olmak için bir çabası vardı camianın.
Sezon başı yaşanan teknik direktör krizi, akabinde geciken ve yapılamayan transferler zemini hazırlamıştı zira.
Şimdi herkes Fenerbahçe'nin saha içi kurgusundan, presten, alan daraltmadan, Aykut Kocaman'dan, Alex'ten konuşacak.
Lakin zaman hiç konuşulmayanı bağırmak vaktidir.
Fenerbahçe futbol takımının malzemecisinden sol açığına gözünüzün önüne getirin.
Avrupa'nın dev kulüplerini geçtim, büyük liglerin başaltı takımlarından herhangi biri talip oldu mu kadrodaki herhangi bir oyuncuya?
Yıldırım'ın bize ilk hediyesi, Yaw Preko.
En son Vietnam Ligi'nde görüldü.
Selçuk'u Newcastle bonservis bedeli ödeyerek alır mı?
Villareal gelip birkaç milyon Euro önerir mi Baroni'ye?
Aziz Yıldırım'ın Mehmet Topuz'a ödediği parayı Wolfsburg Yıldırım'a verir mi?
Son iki sezonda İtalyan'larla flört eden bir Lugano var, kimseden Fenerbahçe'den aldığı parayı bulamadığı için kürkçü dükkanına dönüyor.
Emre'yi yeniden isterler mi Premier League'den? Alex buradan çıkıp İtalya'da oynayabilir mi? Niang daha iyi bir emekli ikramiyesi yakalayabilir miydi? Chelsea'nin istemediği Stoch'la mı Chelsea seviyesinde top oynayacaksınız? 
Eskilerden Tuncay Mancheter United diye çıktı yola, o da Stoke'ta kümede kalmaya oynuyor. Bir evvelki takımı düşmüştü hatırlarsınız.
Bu kadro ikinci sınıf futbolculardan kuruludur.
Bu yönetim, ikinci sınıf futbolculara ömürlerinde asla kazanamayacakları paralar ödemektedir. 
Bu yönetim bunu yıllardır yapmaktadır.
Aziz Yıldırım yönetimi, yalnızca iki oyuncudan para kazanmıştır.
Biri, Toshack'ın sayesinde Real'e aparılan Baliç,
diğeri de Ali Şen'in aldığı Jay Jay Okocha.
Bir daha da piyasa değeri yükselen bir tek oyuncu adım atmamıştır Şükrü Saraçoğlu Stadı'na.
Yarın öbür gün yalnızca Gökhan Gönül'ü ve belki Volkan'ı görürüz yurt dışında oynarken.
Onlara da bonservis bedeli ödemez kimse.
...
Aziz Yıldırım 4 kez şampiyonluk gördü yönetimi boyunca. Lakin Türkiye Kupası'nda alay konusu oldu.
Bir kez, o da sonradan kovduğu Zico'nun takımıyla Şampiyonlar Ligi çeyrek finalini yaşadı.
12 yıldır tek adam.
Başka?
12 yılda 11 teknik direktör kovdu.
Transfere yüz milyonlarca Euro döktü.
Yönetimde birlikte çalıştığı insanlarla ters düştü, basınla ters düştü, ligdeki diğer takımların tamamıyla ters düştü.
Bu güne dek yaptıklarını inkar edecek değilim, en azından evime giderken her gün o muhteşem stadın önünden geçiyorum.
Ama bu demek değildir ki Yıldırım'dan başka kimse bu bayındırlık hamlelerini yapmayacaktı.
Müteahhitlik damarı kuvvetli bir yönetici mutlaka ortaya çıkardı; ama iki sene önce, ama üç sene geç.
Stad yapılırdı yapılmasına da, futbolda sokağa atılan 12 sene geri gelmez.
hala ezbere saydığım 1988-89 kadrosu.
32 yaşındayım ve 6 şampiyonluk gördüm ben. Son on yıldaki devasa gelirlere, muhteşem stada, akıl mantıkla açıklanmayan taraftar desteğine rağmen...
Karşıyaka Anadolu'dan sınıf arkadaşım, kadim Galatasaraylı dostum Barış ise 1989'dan bu yana bir UEFA Kupası, bir Süper Kupa, bir Şampiyon Kulüpler Kupası yarı finali, bir Şampiyonlar Ligi çeyrek finali, dokuz lig şampiyonluğu, altı tane de Türkiye Kupası sevinci yaşamış.

Ortada Fenerbahçe adına bir başarısızlık varsa, ki var, kovulan 11 teknik direktörden başka bu başarısızlığı sahiplenecek insan yok mu kulüpte?


Gerçekten, yok mu?

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Okurken içim acıdı ama süper yazmışsın,eline emeğine sağlık.

Adsız dedi ki...

Hic konusulmayani haykirmakmis!!

Bu tur yazilar internette mebzul miktarda var.

Aziz Yildirim'a yuklenmek icin baska bir yontem bulamaz misiniz?

Ulkemizdeki hangi takimin hangi oyuncusuna Avrupa'nin iyi liglerinin basalti takimlari para verip alir da, bu gercek Fenerbahce'ye yuklenmek icin sebep olabiliyor?

Kar edilerek satilan oyuncular arasinda Anelka umarim kaza ile unutulmustur.

Bizi ortacag yontemleri ile yonetenlerin isimleri yine temcit pilavi gibi ortaya cikmaya basladi.

Bu zihniyet Ali Sen'e layik ama tarihin tekerlegi geri donmuyor bir turlu..

Musa Serdar

Yorum Gönder