22 Ağustos 2010 Pazar Posted by mindcrhyme | 16:41 -

Rijkaard kadar adam satmayı seven yaratık görmedim.

Saat sabaha karşı 01.54. Uykusu kaçmış bir insan olarak Telegol izliyorum. Galatasaray Bursa'ya kaybetmiş, bu sebeple de Telegol ekibine gün doğmuş. Ahmet Çakar, Erman Toroğlu, Ziya Şengül, Gökmen Özdenak ve "kaptan" Serhat Ulueren'den oluşan kadro, stüdyonun ortasına giyotini kurmuşlar. Galatasaray başkanından yönetim kuruluna, topçulardan Rijkaard'a kelle alımı başlamış. Daha sezonun ikinci haftası ama olsun, rating'in günahı olmaz. Salla gitsin, nasıl olsa kimse hatırlamaz... 
Fakat, ne olduysa saat 01.54'te oldu işte. Ahmet Çakar şirazeyi kaçırdı ve ağzından başlıkta okuduğunuz sözler döküldü. Oyunculuğu döneminde Hollanda ile bir Avrupa Şampiyonluğu, Ajax ile beş, Milan'la iki kez lig şampiyonluğu, kulüpler bazında en büyüğünden toplam sekiz kupa görmüş, hocalığında iki kez İspanya ligini, bir kez de Şampiyonlar Ligi'ni kazanmış bir futbol efsanesine "yaratık" dedi Çakar. Bir insanı eleştirmek başka bir şey, ama alenen hakaret etmek? Diyebilirsiniz ki, "aman ne olacak, ilk defa mı yapıyor?". Tabi ki hayır, sonuçta Pele'ye "yancı" demiş bir insandan bahsediyoruz. Ama daha sezonun ikinci haftasında eleştiri baremini "yaratık" seviyesine çekmek bambaşka bir ruh hali olsa gerek. Önümüzdeki haftalarda nelere şahit olacağımızın da sinyalidir bu. Sanırım Erman Toroğlu'nun programa katılması biraz gerdi kendisini, ama öne çıkmanın formülü alçaktan uçmak mıdır?
Hocam pardon ama, gezegenin herhangi bir noktasında Rijkaard'la beraber rastgele bir çorbacıya girseniz, sırf Rijkaard'ın hatrına hesap mesap ödemezsiniz. Sizi ise benim jenerasyonum 30 sene sonra nasıl hatırlayacak, hiç düşündünüz mü bunu?
Bir adam kamera karşısında bu kadar mı değişir? Akıl alır gibi değil doğrusu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder